Işık da yaksan nafile, odan karanlık hep loş... Birer birer kayıp gider de her bir sevilen, yenisi gelmez, eline geçmez hele ki değeri hiç bilinmeyen, yürekte varsa sevgiden de ötesi, sen ağlasan da boş, ışık da yaksan nafile, odan karanlık hep loş, hayatın emri hep koş, bayağı bir bekledim boş, yaşantım sanki bir savaş ve hoş da bazen, ama ateş kesildiğinde ve de sular durulduğunda, yoksa hep gülerdi insan, hep kalırdı masum, saygıda bir kusur ettiğinde minnetin de değeri yok, kafalarda hesaplar yapılır ve mesafeler konur, fakat bu kalp unutmaz, unutamaz ki zaten, her kalp yıkılır ancak yenisi bulunamaz bir mesken, her anım birini özler, rüyada yolunu gözlediğim, düşünceler ve benliğimle canlanır tüm hatıralarım, bitince yalnızım, gözümü açtığımda kalmışım yanımda ailem ve bir de arkadaşlarım... Gelsin hayat bildiği gibi gelsin, İşimiz bu yaşamak Unuttum bildiğimi doğarken, Umudum ölmeden hatırlamak Şimdi boşuna bakma saate zaman geç oldu, dün annem elimi tutarken bugün 29 da doldu, vakit can almaz ancak can yakar, fakat bir bekle bak, knock out olursan çok sakat, mücadeleyle geçen hayatta son round, kazanmak herkes ister, ne istediğini bilmektir önemlisi var mı listen, hayallerin, hırsın, cesaretin, sabır selametimse intikam felaketimdir, ne mektebimde vardı huzurum, ne vardı evde, çıkıp bir başıma ağlamaktı belki caddelerde, hayallerin kurulduğu ve düşlerin yok olmadığı, bu gözlerinse dolduğu, zamanın donduğu bir yerdeyim, düşünceler dumanlı dağlar aynı, gözse puslu, bir bakmışım mesafeler uzun ve tozlu, benimse yol yürür gider bir seyyah olurum, ne paranın bir değeri vardır aslında, ne de şerefle onurun... Gelsin hayat bildiği gibi gelsin, İşimiz bu yaşamak Unuttum bildiğimi doğarken, Umudum ölmeden Hatırlamak Ameleydim eskiden şafak sökerdi her gün işe giderken, cebimde yoktu bir kuruş ve üsküdarımın her bir yeri yokuş, her gün yeni bir suç, ittiler fakat ben olmadım tuş, kanatlı doğmamış kuş, vakit hiç geçmemişti, ben hep aynı yerde saydım, ekmekle vardı kavgam daha bir sertti günler, ve geçmişeydi saygım, gelecekti kaygım, kelebekti kalbim, akar giderdim olsa bile bir derdim hep gülerdim, ve ağladığımı görebilen bir annem bir de ben, inceden bir perde vardı gözlerimde, göz görür fakat dilim susardı, ayaklarım, elim, kolumda bağlı, hayat bu dile kolay velakin her bir yerine ağrı, ve kimi zaman düşündüm, aslında hiç üşenmedim ben hep düşündüm, hayata karşı dört silahşör hep güler sanmıştım, bu öyle lanet olası toz bir pembe ki bir baktım her şey ciddi ve hemen uyandım... Gelsin hayat bildiği gibi gelsin, İşimiz bu yaşamak Unuttum bildiğimi doğarken, Umudum ölmeden Hatırlamak