Bir iskambil falında, çıkmıştık birbirimize
o güzel kupa kızıydı,
sinek valesiydim bense
geceyarısı o perşembe rastladım
köprü üstünde
ağlama dedim, o ağladı
trabzanlardan indiğinde
saçların mı ıslak yoksa ıslak mı
yaşamak dedim
senin için rüzgarda hep yağmur mu var
gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı
sorulardan
hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar?
bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna
bir kar tanesi ol, eri ağzımda
sırılsıklamdı soyundu, vücuduma dokundu
biraz pürüzlü tenimde yaşam
hücrelerimi buldu
mutluydum o uyudu sarıldım sayıklarken
tanımadığım o adları yanımda, çırılçıplak
rüyamda gururluydum, biliyordum diyordum
inanmak lazımmiş meğer iskambil fallarına
uyandım, bakakaldım, hayali bir parmağın
bıraktığı yazıya, pencere camının buğusuna
hosçakal