biz bir çantaya iki tane basket topu koyan
arasına iki tane su şişesi sıkıştıran
yan gözleri yiyeceklerle dolduran
hevesli gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
biz yatağı yorganı sırtına yükleyen
poşetlerini çaydanlık tavayla dolduran
arabasızlığı hiç bir zaman sorun etmeyen
yasak olmasına rağmen kınalı adaya kamp kurup mangal yapan
telaşlı gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
biz bal gibi sohbetleri dilinden düşürmeyen
ortam var dendiğinde yok aga siz takılın demeyen
tükana evden yemek getirip afiyetle yiyen
azimli gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
biz tükanda şarkı dinlerken yalandan ağlamaya çalışan
yarın kızlarla buluşcaz ayağına tükanda kalan
hiç bir şeyi birbirinden saklamayan
samimi gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
biz yüzleri tebessümle dolu gözleri olur dostumlarla dolu
eften püften konularla birbirine darılmayan
bir odada dört kişi yatan
muhabbetli gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
biz menemene kesinlikle hayır demeyen
çay koyulduğunda bardağa içinden içmek gelen
hareketi geçekten seven
beraber olma isteği tavana vurmuş
güçlü gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
biz o yazzaneye her akşam gelerek behzat çyi bitiren
her bölümden önce ve sonra çay cigara içip sohbet ederek tartışan
en çokta kız konusunda takılan
çoğu zaman muhabbete doyamayan
derin gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
biz güzel gençlerdik ölmeden önce yaşayan gençlerdik
tek başımıza pek bişey yapmayan gençlerdik
daha anlatıp söyleyecek çok şey var ama en kötüsüde ne biliyormusun
artık en kötüsünün ne olduğunu bilememem.
biz eskiyi özleyen antika gençler'dik' nerden geldi bu 'dik' çözemedik.
sanırım en kötüsüde o eski hallerimize geri dönemedik...