[Verse 1: Lider] Mesafe belli cesaretten hesap etmek Gökyüzü belirsiz gözükmekte takıldığımız nezaretten Bir beden içinde binlerce rezaletten Onda birini dahi yaşamamışken gitmeliyim selametle Kapının arkasında kalan kimin umrunda ki Biraz dayan öyle bükme boynunu dik dur bakiyim Sebebi var mı bilmem özümsenen şu paniğin Dün bugünden iyiyse günüm yazı gecem tura değil Küfürlü plastik cümleler zaten hasret olur Bir bilet var hayalimde lakin belirsiz peronu Nereye gitsem aynı tantana ve de aynı tablo Bir ömür giydirilmiş aynı gömlek aynı palto Kir pas içinde küflü düşlerin sahibi kim Tanrı selametle taçlandırır susup sabredeni Yüzüm dar ağacında sallanırken istemiştim Huzur içinde yat denecek gökyüzünün sahili [Hook x2] Mecalim yok her zerrem apayrı bir dünyada tutsak Bilincim dar bir yol mesafesi hayli zorlu Bu karanlık vuslat
[Verse 2: Allâme] Bu gece uzun karanlığın yüreği dört tarafından kaplı buzul Aklım yoğun bakımdayken sokaklarda saklı huzur Bir ninni söyle usul Fikrimde şehri yakıp gitmek var bana kes makbuzu Bu eksik kompozisyon insan karmaları Bir ben bir toprak olmayan bir cadde lambaları İçinden at paranı kadın yok oksijen var Bu zamparanın üstünde milyonlarca temiz yağmur damlaları var Ne verdi bana modern dünya Sadece kanser hücrelerine dokunmatik kur yap Yaratılmak istenen beklentinin bir mahsülü Bütün hislerimizin sonucu bulgularını bekleyen aciz bir kulvar Henüz terk etmiş değil evren seni Bu çölün arkasında bekleyen şu yeşil elbiseli senin Okyan*stan serin anaç ekseni Yanlız başına krallık bu keşfin eseri [Hook x2] Mecalim yok her zerrem apayrı bir dünyada tutsak Bilincim dar bir yol mesafesi hayli zorlu Bu karanlık vuslat