Uyan
Ölüm dediğin karanlık uykundan
Topraktan duvarları yoklayarak ilerlerken
Bu labirentin dar koridorlarında ara ışığı
İleri uzattığın titreyen elini bile göremezken
Hayal bile etme buradan kaçtığını
Sivri taşlar çıplak ayaklarına batarken
Hızlandır çarpılmış adımlarını
Yankılanan iniltiler kulaklarını doldururken
Bulmaya çalış aydınlığa açılan kapıları
Dinle
Ulumaya başladığında rüzgar toprağın derinliklerinde
Sarınacağın bir kefenin bile yokken
Hissetmeye çalışma sıcak güneş ışığını
Ölü nefesin bile havada donarken
Düşünme yaşamın seni bir zamanlar saran sıcaklığını
Mezarını ziyarete gelenlere ulaşmayacağını bilirken
Çırpınma duyurmak için umutsuz çığlığını
Hala hayatta olduğunu düşünürken
Yaşıyorsun ebedi uyku dediğin gerçek yaratılışını