konuş benimle bu kaos içinde nefes al kanayan boşluğumun içinde özgürlüğün dağılır içinde kendi kendine ben senin suretini ansızın elime aldım benim gökkuşağım renksiz boyalarla kaplı izin ver kokundan başka renk görmeyeyim okşar nefesin yüzümdeki maskeme ve dolaşır tüm damarlarımın içinde dünya hasta, ama o benim için bir hiç biz bir yerde boğuluyoruz, bir yerlerde de yokuz. benim kanım mor dere gibi akıyor sen ortaya çıkana kadar güzellik insanlığın sadece hasta hayaliydi cansız uzay boşluğundaki berrak mutluluk hapsolur hafızalarda
harap olmuş sabahın esaretinde senin gözbebeklerinde ki karanlığa kadar bekleyeceğim bu dünya sadece hezeyan – acı düzen sana doğru yaklaşıyor faydasız, umutsuz, vurdumduymaz, aptalca, çaresiz, fikirsiz, unutkan, dipsiz uçurum beni durduramaz goğduğumdan beri paraşütle atlamayla uğraşıyorum sana ulaştıran yeni yollar üreterek senden önce güzellik sadece köprülerden sallanırdı dumandan felç olmuş zaman döngüsünde bütün felsefeler aniden alev alıyor bizim aşkımız sonsuzlukta kaybolduğu zaman